top of page
  • Serhat Onur Çobanbeyli

Fransa Erken Genel Seçimlerinin Birinci Turu Sonuçlandı: Bundan Sonra Ne Olacak?

Fransa’da erken genel seçimlerin ilk turu 30 Haziran’da düzenlendi. Seçimler, son 27 senenin en yüksek katılımıyla (%66,7) gerçekleşti. İlk turda 577 milletvekili adayından yalnızca 76’sı seçilebilmek için gerekli olan yüzde 50 oy oranını aşabildi. 

 

Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi (RN) ve müttefikleri oyların yüzde 33,4’ünü alarak ilk sırada yer aldı ve ilk turdan 37 milletvekilini garantiledi. En yakın rakibi sol partiler, sendikalar ve STK’lardan oluşan Yeni Halk Cephesi (NFP) ise oyların yüzde 28’ini alarak 32 milletvekili kazandı. Macron’un partisi Rönesans’ın dahil olduğu Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı ise oylarını 2022 genel seçimlerinin ilk turuna kıyasla yaklaşık 6 puan düşürerek yüzde 20 ile ilk turda 2 milletvekiline sahip oldu. 

 

Fransa, kalan 501 milletvekilini belirlemek için 7 Temmuz’da ikinci tur seçimlerinde tekrar sandık başına gidecek. 

 

Birinci tur seçim sonuçlarını ve bundan sonraki süreci daha iyi anlamak için öncelikle; erken seçim kararının neden alındığını, seçime giden süreci, kurulan ittifakları ve Fransız seçim sistemini incelemek gerekiyor. 



Neden Erken Seçim? 

 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 9 Haziran’da gerçekleşen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde partisi Rönesans’ın büyük oy kaybının ve aşırı sağın açık ara farkla birinci olmasının ardından Ulusal Meclisi feshettiğini açıklamıştı. 

 

Ancak erken seçim kararının yalnızca AP seçim sonuçlarından dolayı alındığını düşünmemek gerekiyor. 2022 genel seçimlerinde Macron cumhurbaşkanlığı koltuğunu korusa bile, partisi meclisteki çoğunluğunu kaybetmişti. Bu yüzden meclisten geçirmesi gereken yasaları ya Cumhuriyetçiler ile ortak bir şekilde ya da Anayasa’nın meclisi by-pass etmeyi sağlayan 49:3 maddesine başvurarak geçiriyordu. Bu durum birçok yönetişim sıkıntısına neden olmuş; öyle ki Macron, halkta güveni yüzde 20’lere kadar düşen Başbakan Elisabeth Borne’un yerine Gabriel Attal’ın geçmesi kararını almıştı. Emeklilik reformu gibi 49:3 kullanılarak geçirilen yasalar da ülke genelinde geniş çaplı protestolara neden olmuştu. 

 

Ayrıca bazı analistler, Macron’un erken seçim kararının "yanlış tercihten yana oy kullanan halka ders verme" hamlesi olarak algılandığını dile getiriyor. Bu durum Macron’un halkçı olmayan reformları meclisten zorla geçiren "otoriter ve kibirli bir lider" imajını daha da pekiştiriyor.

 

Özetle bu karar, ülkeyi yönetecek yasaları çıkartmakta zorluk yaşayan ve AP seçimlerinde aşırı sağa karşı tarihi bir yenilgi alan Macron’un son çaresi veya “son kumarı” olarak değerlendiriliyor. 

 

Neden Tarihi Bir Seçim?

 

Fransa tarihinde ilk kez genel seçimlerde aşırı sağcı bir parti birinci sırada yer aldı. Seçimlerin ikinci turunda aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin hükümet kurabilecek çoğunluğu elde edebilmesi durumunda Fransa, İkinci Dünya Savaşı'ndaki işgalci Nazi yönetiminden bu yana ilk kez sağcı bir hükümet tarafından yönetilecek.

 

Seçime Giden Süreç, Kurulan İttifaklar ve Vaatleri

 

9 Haziran’da erken seçimlerin ilan edilmesinin ardından partilerin ittifaklarını kurmak, milletvekili listelerini belirlemek ve programlarını sunmak için bir haftadan kısa bir süresi vardı. 

 

Bu kısa süre içerisinde ilk olarak 10 Haziran’da 2022’deki NUPES ittifakının genişlemiş hali olan ve Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Sosyalist Parti (PS), Ekolojistler, Fransız Komünist Partisi (PCF) ve birçok diğer sol partiden oluşan Yeni Halk Cephesi (NFP) seçime tek listeyle gireceğini açıkladı. İsmini 1935’te yine aşırı sağa karşı kurulan Halk Cephesi’nden esinlenen bu koalisyon; seçimlerde çoğunluğu elde etmesi durumunda asgari ücreti 1400 Euro’dan 1600 Euro’ya çıkarmak, tartışmalı emeklilik reformunu iptal etmek, süper zenginleri vergilendirmek, 2017’de Macron tarafından iptal edilen servet vergisini tekrar yürürlüğe koymak, yaşamsal ürünlerde fiyat sabitlemesi yapmak, köklü bir anayasa değişikliğine giderek Fransa Beşinci Cumhuriyet Dönemini kapatmak, Ukrayna’ya askeri yardıma devam etmek, Filistin Devleti’ni tanımak, İsrail’e uygulanan silah ambargosunu genişletmek gibi birçok şey vadediyor. Koalisyonun henüz belirli bir başbakan adayı bulunmuyor. 



AP seçimlerinde oyların %31’inden fazlasını alarak birinci parti olan Jordan Bardella başkanlığında, Marine Le Pen önderliğindeki Ulusal Birlik Partisi (RN) ise birkaç küçük sağ parti ile ittifak kurdu. RN genel seçimlerde çoğunluğu elde etmesi durumunda, göçmenlere verilen tıbbi yardımı (AME), droit du sol’ü (bir ülkede doğmuş olmaya dayalı vatandaşlık hakkı), çifte vatandaşların hükümetteki stratejik pozisyonlara erişimini sınırlamayı ve bir “acil durum yasası” ile yasal ve yasadışı göçü büyük ölçüde azaltmayı vadediyor. Ayrıca, elektrik ve yakıtta katma değer vergisini (TVA) %20'den %5.5'e indirmeyi ve tartışmalı emeklilik reformunu iptal etmeyi taahhüt ediyor.  Dış politikada ise; Ukrayna’ya asker ve uzun menzilli füze göndermeyeceğini ve AB içerisindeki ulusal sınırların tekrar kurulması için mücadele edeceğini dile getiriyor. 

 

Bunlara karşılık Macron’un partisi Rönesans’ın içinde bulunduğu Cumhuriyet İçin Hep Birlikte ittifakı, kurulan ittifakları aşırı sağ ve aşırı sol olarak nitelendiriyor ve programlarının ülkede iç savaş çıkartabileceğini ve ülkeyi mali krize sürükleyeceğini iddia ediyor. 


Fransız Ulusal Meclisi 577 milletvekilinden oluşur. Bu yüzden Fransa, 577 seçim bölgesine (circonscription) ayrılmıştır ve her bölge bir milletvekili ile temsil edilir. Milletvekilleri, tek isimli iki turlu çoğunluk sistemi ile seçilir. Bu sistemde birinci turda seçilebilmek için mutlak çoğunluk aranır. Yani her seçim bölgesinde adaylar yarışır; bir aday, oyların yüzde 50'sinden fazlasını ve kayıtlı seçmenlerin en az yüzde 25'inin oyunu alırsa doğrudan seçilmiş olur. Hiçbir aday bu koşulları sağlayamazsa ikinci tur düzenlenir. İkinci tura katılabilmek için adayların ilk turda kayıtlı seçmenin en az yüzde 12,5’ine denk gelen oyu almış olması gerekir. Birinci turda adayların aldığı oy oranlarına bağlı olarak ikinci turda; iki, üç veya dört aday yarışabilir.  Bu turda mutlak çoğunluk aranmıyor ve en çok oyu alan aday seçimi kazanır. 

Birinci Turdan Sonra Neler Oldu / Bundan Sonra Ne Olacak?

 

Fransa’nın iki turlu çoğunluk sistemi, seçimlerin ikinci turunda partileri stratejik kararlar almaya itiyor. Örneğin bu seçimlerde hem Yeni Halk Cephesi adına Jean Luc Mélanchon hem de Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı adına Gabriel Attal, Aşırı Sağın birinci geldiği ve ikinci tura iki adaydan fazlasının kaldığı seçim bölgelerinde karşılıklı olarak üçüncü gelen adaylarını çekeceklerini açıkladılar. Bu önlemle, Ulusal Birlik’in meclisteki sandalye sayısını olabildiğince azaltmayı ve aşırı sağa karşı mücadele etmeyi hedefliyorlar. Bu, iki taraf için de kendi milletvekillerinden feragat etmek anlamına geldiği için alınması zor bir karar. Örneğin NFP adayı Noé Gauchard, RN’in birinci geldiği Normandiya’nın 6. Seçim bölgesi Calvados’ta oyların yüzde 28’ini alarak ikinci gelen eski başbakan Elisabeth Borne lehine çekilecek. Bu, Borne’un seçilme ihtimalini tüm reformlarını protesto eden sol partilerin seçmenlerinin oyuna bağlıyor. 


 

Birinci tur seçimlerinde %7 oy alarak dördüncü olan Cumhuriyetçiler (LR) ise henüz ikinci tur için seçmenlerine bir yönlendirme yapmış değil. LR; benzer bir stratejiyi 2022’de başkanlık seçimlerinin ikinci turu için de gütmüş, uzun bir süre Le Pen’e karşı Macron’a desteğini açıklamamış, seçim günü yaklaşınca Macron’a desteğini açıklamıştı. Bu önemli desteğin ardından 2022’den bugüne kadar Başkanlık Çoğunluğu’nun (La majorité presidentiele) meclisteki önemli destekçilerinden biri olmuş ve kendi ajandasını göç yasası gibi kritik konularda büyük çoğunlukla hükümete dayatmayı başarmıştı.

 

İkinci Tur Sonrası Olası Senaryolar Neler?

 

577 sandalyeden oluşan Ulusal Meclis’te çoğunluğu sağlamak için 289 sandalyeye ihtiyaç duyuluyor. Birinci tur seçim sonuçlarına dayanılarak ve partilerin birbirleri lehine çektikleri adaylar hesaba katılarak yapılan projeksiyonlar; Ulusal Birlik’in 225 ile 262, Yeni Halk Cephesi’nin 137 ile 157, Cumhuriyet İçin Hep Birlikte’nin 107 ile 133, Cumhuriyetçilerin ise 24 ile 31 arasında milletvekiline sahip olacağını öngörüyor. Sonuç böyle olursa hiçbir blok tek başına hükümet kurmak için gerekli olan 289 sandalyeye erişemiyor. Tabii ki bu projeksiyonlar sistemin en belirsiz değişkeni olan katılıma ve partilerin, oy tabanlarını lehlerine çekildikleri partiye oy vermeye ne kadar ikna edebileceklerine bağlı.

 

Ayrıca seçimlerin neredeyse kesin olarak birinci partisi olacak olan RN’in başkanı Jordan Bardella, kendisinin başbakan adayı olduğunu açıklamış olmasına rağmen müttefikleriyle birlikte 289 sandalyeye ulaşamadığı takdirde hükümet kurma görevini kabul etmeyeceğini belirtti. 

 

Macronistlerin de meclisteki çoğunluğu kesin olarak kaybedeceği ön görülüyor. Bu, sonuç ne olursa olsun istifa etmeyeceğini belirten Macron’un görev süresinin kalanında kendi partisinden olmayan bir başbakanla ülkeyi yönetmek zorunda kalacağı anlamına geliyor. Yani Fransa’yı yeni bir “cohabitation” dönemi bekliyor.

 

Özetle, eğer RN müttefikleriyle birlikte tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğa ulaşamaz ve meclisteki birbirinden ideolojik olarak çok uzak olan partiler de birbiriyle ittifak kur(a)mazsa hiç kimse hükümet kuramıyor.

 

Fransa’nın önümüzdeki bir yılı teknokrat hükümetlerin, azınlık hükümetlerinin ve hükümet krizlerinin yılı olacakmış gibi görünüyor. Çünkü Anayasaya göre bir sene içerisinde tekrar genel seçim yapılması mümkün değil. Bundan sonra ne olacağını kimse kesin olarak bilmiyor. Ancak her halükârda Fransız Halkını ve Avrupa’yı uzun bir belirsizlik ve istikrarsızlık dönemi bekliyor. 

 

 

Kaynakça:

 

 

 

Comments


Son Eklenenler

bottom of page